Birçok kaynakta stratejiler oyuncu karakteri ile isimlendirilir. Genelde Tight-Loose (Sıkı-Gevşek) ve Passive-Aggressive (Pasif-Agresif) matrisi kullanılarak oyuncunun karakteri belirlenir. Tavsiye edilen, rakiplerin karakterlerini matris üzerinde belirleyip buna göre oyun stratejisi geliştirmek veya rakibin stratejisini çözümlemektir. Bu matris üzerinde fazla durmadan kısaca ne anlama geldiğini açıklamak istiyorum. Biraz araştırma ile buradaki eşleştirmeler hakkında daha çok bilgi alabilirsiniz.
Tight-Passive (Sıkı-Pasif) : Bu tip oyuncular oyuna girmek için ellerine gelen iki kartın (Pocket/Hole Cards) oldukça iyi kartlar olmasını beklerler. Bu tarz, Tight oyun olarak adlandırılır. Ortaya kartlar açıldıkça arttırma yapmak yerine pasif olarak diğer oyuncuları ne yapacaklarını beklerler, bir tür pusuya yatmak denilebilir.
Loose-Passive (Gevşek-Pasif): Bu oyuncular mümkün olduğu kadar Flop’u (ortaya açılan ilk üç kart) görmeye gayret ederler. Dolayısıyla oyuna girmek için ille de güzel kartlar beklemezler. Ortadaki kartlarla güzel bir el yaptıklarında bile Check (Bob) geçerek pusu kurmaya çalışırlar.
Tight-Aggressive (Sıkı-Agresif): Az oyuna girip, girdiği oyunlarda agresif arttırımlar yapar. Böylece hem çıkabilecek tehlikeli elleri elerler hem de eline güvenen oyuncuları oyunun içine çekerler.
Loose-Aggressive (Gevşek-Agresif): Ya çok blöf yapıyordur, ya da yakaladığı ellerden maksimum verimi almak peşindedir. Çok ele girdiği için birçok oyunda elinde en azından Per olma ihtimali yüksektir.
Tight-Agressive (Sıkı-Agresif) oyunun en iyisi olduğu hakkında birçok kişi görüş birliğindedir. Bu tarzı en önemli temsilcisi WSOP (World Series of Poker) şampiyonu, poker kitapları olan ve birçok oyuncunun onun kitaplarıyla profesyonelliğe adım attığı Dan Harrington’dır. Daha genel bir kanı ise yukarıdaki profilleri karıştırıp her seferinde farklı birini oynayarak rakipler için tahmin edilmesi zor biri olmaktır. Ben de bu konuda oyumu karışık profilden yana kullanacağım.
Şuna emin olun ki Strateji’den kastım yukarıdaki profiller veya okuduğunuz materyaller değil. Ben “Anlık Starteji” ve “Parti Startejisi” üzerine biraz kafa yoracağım.
Anlık Strateji:
Tek oyun için geçerlidir. Strateji, oyuncu Pocket Cards’a baktığı anda oluşturulur ve o oyunun bitmesi ile son bulur. Oyuncu Stratejisini Flop, Turn (açılan 4. kart) ve River’a(açılan 5. kart) göre ve rakiplerinin oyun stiline göre oyun içinde değiştirebilir. Kısa vadeli plan kurmak olarak da adlandırılabilir. Bir örnek ile açıklamak daha doğru olacaktır.
Pocket Cards – KK olsun, ve bu eli izninizle ben oynayayım. Bu eli Pasif de oynayabilirim Agresif de. Örneği Agresif üzerinde vereceğim. Sıra bana geldiğinde Big Blind’ın 4 katı kadar artırıyorum. Fold (Pas)’lar geliyor ve bir oyuncu Call yapıyor (Görüyor); bir diğer oyuncu ise arttırdığım miktarın iki katı kadar arttırıyor. Ben görüyorum ve 2. oyuncu da görüyor. İlk izlenimim şu olur: 2. oyuncuda gelecek vaad eden bir el var fakat tam güvenip risk alamıyor. Offsuit (aynı seriden olmayan) KQ,AQ, QJ gibi veya 77’den JJ’e kadar olan perler olabilir. 3. oyuncu eline güveniyor yada güvendiğini hissetmemizi istiyor. Suited AK, AA, QQ, KQ, QJ ihtimalleri yüksek ancak 22 ile oynayıp yarı-blöf yapıyor olabilir. Pre-Flop oyunda şu stratejiyi uygulamış oldum diğer oyuncuların gözünde:
- Elimde iyi kağıtlar var
- Agresif oynayacağım
3. oyuncunun arttırması ile birlikte onu görerek elimdeki kartların iyi olduğunu teyit ettim. Diğer bir taraftan da elimde AA olmadığını belli etmiş oldum. Çünkü bence elimde AA olsaydı o arttırmanın üzerine bir daha arttırırdım.
Şimdi Flop’u yapalım:
5(karo) – 6(kupa) – 9(karo)
Normal şartlar altında elinde 78 olan birini pre-flop’ta elendiği düşünürüm, çünkü pot big blind’ın 8 katı. Fakat belki elinde 2 karo olan biri hala oyunda. Sıranın ben de olduğunu düşünerek ortada ne olup bittiğini alamanın tek bir yolu var, arttırmak. Ortadaki potu yarısına yakın bir miktar arttırıyorum. 2. oyuncu gördü ve 3. oyuncu arttırdı. Şuna neredeyse emin olabilirim ki ikisinden birinde veya ikisinde mutlaka A var. 2. oyuncu hakkındaki düşüncem Flush(Renk)’a gittiği yönünde. 3. oyuncu ise ya elindeki Per’i üçledi ya da hala kendisindeki elin en yüksek el olduğuna inanıyor.
Turn: A (karo)
Çok karıştırdık değil mi ortalığı. Varsayıma göre hem 2. oyuncunun hem de 3. oyuncunun elinde kayda değer birşeyler olması lazım. Bu A, benim KK elimi tehlikeye soktu ve artık elime eskisi kadar güvenmem kolay değil.
Anlık Stratejimde değişiklik zamanın geldiği zaman onu yapacak cesareti toplamam gerekiyor. Şöyle ki, ya agresifliğime devam edeceğim ve daha da agresif olacağım ya da pasif pozisyonda kalıp rakiplerimin hareketini bekleyeceğim. Eğer gerçekte böyle bir durum ile karşılaşsaydım üzerimdeki Fold baskısı gerçekten çok büyük olacaktı. Rakiplerimin blöf yapma ihtimali göz önüne aldığımda bile ortaya koyduğum paradan vazgeçebilmek kolay değil. Aslında çoğu zaman kaybetmemizin nedeni de bu sanırım. Bazen rakibimizin elini olduğundan büyük görürüz, bazen de kendi elimizi gözümüzde çok büyütürüz.
Yukarıdaki örneği devam ettirmedim çünkü ne kadar gerçeğe yakın olsa da ne yapmamız gerektiği konusundaki kararlar anlık veriliyor. Bu örneğe devam etmem kendimin ne yapacağını tahmin edemediğim bir ortamda sanal sonuçlar doğuracaktır.
Anlık starteji tek bir oyun için geçerlidir ve yukarıdaki örnekte olduğu gibi değiştirip değiştirmemek o anın değişkenlerine bağlıdır. Ya yarı blöf ile yüksek bir arttırma yapılır ve rakipler fold ettirilmeye çalışılır ya da fold edilip çip stoğu başka bir yerde harcanır. İki seçenek de çelik gibi sinirler gerektirir.
Anlık strateji ile bütün bir oyun sürdürülecekse şu unutulmamalıdır ki çok büyük zirveler ve çok büyük düşüşler bu yaklaşım ile mümkün kılınır. Bu, uygulanabildiği sürece rakiplerinize karışık geleceksiniz ve sizin oyun karakterinizi analiz etmekte zorlanacaklar. Zira her yeni oyunda yeni bir strateji oluşturup karşılarına çıkacaksınız. Fakat stratejilerinizin birbirini tekrar etmesi size dezavantaj verecek, o yüzden anlık startejinizi değiştirmelisiniz. Her elinize KK geldiğinde aynı oyunu oynarsanız bu ileride aleyhinize kullanılabilicek bir şeyler anlatıyor olabilir rakiplerinize.
Parti Stratejisi:
3-4 oyunluk seriler veya oyunların hepsi için geçerlidir. Uygulaması zor ve büyük disiplin ister. En büyük blöfler ve en büyük kazançlar bana göre bu yolla yapılır. Temeli, rakibinizin oyun stiliniz hakkında yanlış izlenime kapılmasını sağlamaya çalışmaktır ya da doğru tespitleri yapmasına izin vererek istisnai ellerle oyun kazanmaktır. Birkaç örnekle pekiştirelim…
Bu ikinci Dan Harrington örneğim oluyor ama sanırım oldukça uygun bir örnek. Çok tight bir oyuncu düşünün. Öyle ki artık diğer oyuncuların gözünde sadece iyi kartları olduğunda oyuna giren bir profile sahip. Birkaç oyunla da bu teoriyi destekliyor. İşte bu oyuncu artık eline 2-7 offsuit bile gelse elinde inanılmaz bir blöf gücü tutmakta. Pre-Flop’ta Big Blind’ın 4-5 katı arttırma yaptığında oyunda 1 veya 2 kişi kalır – normal şartlar altonda. Flop-Turn ve River’da da statik duruşunu koruyabilirse blöf ile olukça iyi bir pot alması çok kolay olabilir. Yalnız burada Anlık Strateji de işin içine girmekte. Yani tam büyük vurgunu yapacakken baltayı taşa da vurabilir. Ortaya çıkan kartlar yüksek olduğunda herhangi bir problemle karşılaşmayabilir fakat ortaya düşük kartlar çıkarsa ve rakip agresifleşmeye başlarsa bu planları suya düşürebilir. Bu durumda Anlık Strateji’nin Parti Strateji’si üzerine baskısı olacaktır. Oyuncu ikilemde kalacak ve belki de rakiplerine renk verecek.
Şimdi de daha loose bir oyuncu ile 3-4 partilik strateji üzerine bir örnek vereyim. Bu tarzda Anlık Strateji’nin Parti Stratejisi üzerine baskısı daha fazladır. Bu örneği Daniel Negreanu’nun eğitim videolarından birini baz alarak oluşturdum. Loose-Agresif oyuncu kimliği çizmeye başlayalım. Ortanın üstü bir elimiz olsun suited-J-10 (kupa). Big Blind’ın 3-4 katı kadar bir açılış yapalım ve diyelim ki flopta A(karo) - 2(karo) – 7(karo) açıldı. Ortaya ne açıldığında bağımsız olarak aynı miktarda arttırama devam edelim. Rakibimizin elinde A olsa bile kafasında soru işareti belirecektir. Eğer ki Flop’ta kaçmazsa Turn veya River’da kaçırmayı da becerebilirseniz çok güzel bir pot alırsınız. 2-3 oyun boyunca bu stile devam edelim. Artık sizin mutlaka bazı oyunlarda blöf yaptığınız kanısına varacaklar. Elinizde gerçek bir el olduğunda ise size inanmayıp all-in (rest) çekenler olacaktır mutlaka. İşte vurgunun boyutu bu gibi anlarda büyük olur. Eğer ki elinizde nuts (olabilecek en iyi el) veya ondan bir düşük el varsa sizi kaçırabilmelerinin pek yolu yok.
Loose-Agresif’te Parti Stratejisi’nin üzerine Anlık Strateji’nin baskısı yüksektir. Verdiğim ilk örnek üzerine düşünelim (Kupa J-10). Flop’tan sonra her zamanki arttırımınızı yaptınız ve rakibiniz all-in çekti. Unutmayın alamayacağınız bir elde sizin riske ettiğiniz miktar toplamda Big Blind’ın 6-8 katıdır fakat rakibiniz için çok daha fazlası. Profit-Loss (Kar-Zarar) hesabınızı yapın ve pas geçin. Çünkü eninde sonunda rakibinizi daha güçsüz yakalayacaksınız. Unutmayın bu oyunda şansınızı denediniz ve olmadı; ama bir daha olmayacak diye bir kural yok .
Strateji ile ilgili bahsetmek istediklerim şu anda bunlar. Tabi ki örnekler çeşitlendirlebilir ve binlerce kombinasyon içinden bir sürü el üzerine yorum yapılabilir. Daha önce de bahsettiğim gibi; bir eli oynamanın tek bir en iyi yolu yoktur. Değişkenler çok ve işin içine kontrol edemedeğimiz parametreler ve psikoloji girmekte. O yüzden yazılarım tavsiye niteliğinden çok size stratejinizi oluştururken yardımcı olacak bir tür yol haritası olarak görülebilir. Mutlaka herkesin kendisine göre kurduğu bir profil olacaktır ve profil üzerinden yukarıda da yazdığım ve bahsetmediğim bir sürü teknikten yararlanılacaktır.
Özetle, bana göre iyi bir strateji:
- Çözülemez (ya da çözülebilir gibi görünen)
- Karmaşık
- Tutarlı
- Kazandıran
olmalıdır.
Orijinal bir yazı olmuş. Bende benzer bir yazı yazdım.
YanıtlaSilhttp://www.poker-nasil-oynanir.com
Tebrikler yazı güzel olmuş.
YanıtlaSil